227. Nağme: “Ey iman edenler, siz kendinizi düzeltmeye bakın!..”

227. Nağme: “Ey iman edenler, siz kendinizi düzeltmeye bakın!..”

Kıymetli arkadaşlar,

Bugün Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin en son ve çok yeni sohbetinden bir bölüm arz edeceğiz. Görüntülü olarak da sunacağımız bu 9:52 dakikalık “nağme”de muhterem Hocamız şu hususları şerh ediyor:

-En tehlikeli hüsûf (perdelenme, ay tutulması) ve küsuf (güneş tutulması) insanın kalbiyle Allah arasında meydana gelen hüsûf ve küsûftur. Bu manevî perdelenmenin sebepleri pek çoktur: Hazreti İmam-ı Gazalî’nin, İhyâ’sında mühlikât (helak eden, felakete sürükleyen hususlar) olarak zikrettiği hastalıkların hepsi bir perdelenme sebebi olduğu gibi, Hazret’in münciyât (kurtaran, felaha götüren ameller) başlığı altında serdettiği bütün hususlar da birer incilâ (açılma, cilalanma, parlama) vesilesidir.

-Bazen mü’minlerde de bir kopukluk ve körlük zuhur edebilir. Güç, kuvvet, ilim, iktidar ve hâkimiyetin büyüklüğü nisbetinde insanda bir körlük meydana gelebilir; bunlar bazen insanı kör eder.

Ebu’l-Feth El-Büstî hazretleri ne güzel söylüyor:

أَقْـبِـلْ عَلَى النَّفْسِ وَ اسْتَكْمِلْ فَضَائِلَهَا فَأَنْـتَ بِالنَّفْسِ لاَبِالجِسْـمِ إنْـسَانُ

“Ruhuna (mahiyet-i insaniyene) yönel, onun faziletlerini kemâle erdir! Zira sen cisminle değil kalbinle/ruhunla insansın.”

-Her problem akabinde başkalarını suçlar, kabahatleri ona-buna yükler durursak, vazifemizin dışında işlere girişmiş olur ve dağınıklıktan bir türlü kurtulamayız. Bu açıdan da bize düşen vazife her şeyden önce kendimize bakıp kendimizi düzeltmeye çalışmamızdır. Nitekim, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا عَلَيْكُمْ أَنفُسَكُمْ لاَ يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ إِذَا اهْتَدَيْتُمْ إِلَى اللَّهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعاً فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

“Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar veremez. Hepiniz dönüp dolaşıp Allah’ın huzurunda toplanacaksınız. O da yaptıklarınızı size bir bir bildirecek, karşılığını verecektir.” (Mâide sûresi, 5/105) Evet, bu âyetin mânâsı, “Başkalarına hiç karışmayın, siz sadece kendinize bakın” demek değildir. Aksine âyetten anlaşılması gereken mânâ, başkalarının dalâlet ve sapıklıklarını gidermeye çalışırken, yanlışlıklarını görüp konuşurken insanın kendisini unutmaması, şahsî muhasebeyi asla ihmal etmemesi ve önce nefsinin kusurlarını düzeltmeye çalışmasıdır.

Birkaç paragrafla özetlemeye çalıştığımız bu çok güzel hasbihali de dualarınıza vesile olması istirhamıyla arz ediyoruz…