Hakikat Damlaları-38
Dünya imtihanının sonunda kazanılacak veya kaybedilecek şeyler o kadar büyüktür ki; böyle ciddi bir akıbetle karşı karşıya bulunan akıllı kimselerin lâubâlîce yaşamaları düşünülemez.
***
Tarihte yapılmış yanlışları tashih etmek mümkün değildir; fakat, Allah’ın izniyle aynı hataları yapmamak mümkündür.
***
“Bizden olmayan kim olursa olsun öteki sayılır” düşüncesi tiranca ve tabiî mel’unca bir düşüncedir.
***
Herkes imanı ölçüsünde Allah karşısında ciddi durur, dolayısıyla hakiki bir mü’minin gülüşleri bile damla damladır; dahası o, kalbinden süzülen ciddiyet boyasını çevresine de çalar.
***
Allahım! Beni kendi sığ ve boş isteklerimin peşinde yıpratma! Senin muradının mürîdi olmayı nasip buyur!.
***
Değil mi ki Allah’a inanıyoruz, günahkar da olsak bahtiyarız!.
***
Haklı olmak sert olmayı gerektirmez; yumuşak bir üslup haklılığa ayrı bir güzellik ve derinlik katar.
***
Dişini kırana ve başını yarana karşı dahi “Allahım, bunları affet ve hidayete erdir, beni bilmiyorlar; bilselerdi böyle yapmazlardı!” diyen Rasûl-ü Ekrem’in ümmeti olduğumuzu unutmamalı ve o En Ciddi İnsan’ın meselelerini taşkınlıklarla sokağa döküp ayak altına aldırmamalıyız.
***
Mü’minlerin tepkileri de Kabe’yi tavaf ediyormuşçasına ya da Arafat’ta vakfeye durmuşçasına derin bir ibadet ciddiyeti içinde olmalıdır.
***
Allahım! Beni bana unuttur ve kendimden bahsetmeyi ruhuma kerîh göster!.
***
Olana teslim olunur, olacağa değil.. zira, geçmişe kader, geleceğe ise irade açısından bakılır.