Tasrîf ve Ölüm

Tasrîf ve Ölüm

Soru: Medya yoluyla her gün onlarca ölüm haberi duysak da, bir gün ölümün kendi başımıza geleceğini düşünemiyor ve bu dünyada bir misafir edasıyla yaşayamıyoruz. Bu duyarsızlığımızda, ölümü hatırlama ve hatırlatma mevzuundaki format değişikliği ve tasrîf eksikliğinin payı var mıdır? Kabirlerin ve cenaze merasimlerinin, aynı zamanda ölümü hatırlatıcı bir fonksiyon eda etmeleri hangi esaslara bağlıdır?



-Bir Arap atasözünde, “Her yeni lezzetlidir.” denilir. İrşat ve tebliğde, yeniliğin tadı mutlaka kullanılmalıdır. (00.50)


-Tenezzülat-ı ilahiye; Cenâb-ı Hakk’ın, kullarının anlayış seviyelerine göre konuşması ve derin hakikatleri insanların anlayabilecekleri ifadelerle beyan etmesi demektir. (02.00)


-Dine ve imana hizmet için kullanılan vesilelerde bir kısım yeniliklere gidilebilir; çağa, şartlara ve konjonktüre göre bazı şeylerin formatıyla oynanabilir. Şayet, yer yer format değişikliği yapmaz ve mesajınızı sunmak için farklı farklı şekiller kullanmazsanız, zamanla hem kendiniz ülfete düşersiniz hem de muhataplarınızın bıkkınlık yaşamalarına sebebiyet verirsiniz. Aslında, bu türlü yenilikler, bir yönüyle, ilahî ahlakla ahlaklanmanın gereğidir. (05.30)


-“Tasrîf”, ulvî hakikatlerin ve ilahî emirlerin türlü türlü vesilelerle farklı zaviyelerden ele alınarak güzelce açıklanması; aynı anlayışın, aynı haberin, aynı müşahedenin bir bediî sanat ile şekilden şekle, sûretten sûrete, nazımdan nazma, çeşitli ve pek çok âyetlerle anlatılması ve bazen de çok çeşitli âyetlerin bir âyete dökülüp kısa ve özlü bir sözle ifade edilmesi.. manalarına gelmektedir. (06.55)


-Habib-i Ekrem Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) ölümü ve eceli hatırlatışı sahabenin gözlerini yaşartmış, Hazreti Osman gibi bazıları ağlamışlardır. Çünkü, bir cenazenin teşyii ve defin zamanı muhasebe ve ölümü derince duyma ânıdır; musalla ve kabir içten içe ağlanacak mekanlardır. Kabir ziyaretine izin verilmesinin en önemli maksatlarından biri ölümü hatırlatmasıdır. (11.34)


-Vefat edenin ardından ne okunmalıdır? Ölenler için Fatiha okumak uygun mudur? Yasin ne zaman ve hangi mülahazalarla okunur? (13.21)


-Cenazeden ve kabir ziyaretinden ibret alabilmek, daha önceden ölüm ve ölüm ötesi ile alâkalı kitaplar okuyarak mevzu hakkında bilgi sahibi olmakla doğru orantılıdır. (17.03)


-Cenazede alkış bid’at içre bid’attır. (22.42)


-Musallanın ya da kabrin başında, genel manzara ve atmosferi değerlendirerek insanları tenbihe matuf bir iki söz söylemek matlup olsa da, oralarda konuşulacağına ve nutuk atılacağına dair delil sayılabilecek bir misal mevcut değildir. Günümüzde olduğu gibi nutuk atmalar, saygısızca bağırıp çağırmalar ve insanın en ciddî olması gerektiği yerde küstahlıktan başka bir şey ifade etmeyen çirkin davranışlar dinin özüne terstir. (24.57)


-Cenazeye iştirak eden kimseler, gerçekten mevtayı hayırlı bir insan olarak tanıyorlarsa hüsn-ü şehadette bulunmalı, aksi halde sükut etmelidirler. Bir insan hayatı boyunca hep dine hakaret etmiş, dindara sayıp sövmüş, iman edenlere düşmanlık yapmışsa, onun lehinde şehadet etmek, “Çok iyi biliriz, Cennetlik adamdı!” türünden sözler söylemek yalan beyanda bulunmak demektir. (26.37)


-Kabir ve cenaze ile alâkalı bazı bid’atler şirk ölçüsünde günahtır. (27.49)