Mesafeler Kurban Oldu!..

Mesafeler Kurban Oldu!..

Not: Bu sohbet, mübarek bir işarete binaen, doğu-batı kaynaşması adına ortaya koydukları fedakarlıklarını ve samimi gayretlerini uzaktan seyretmekle de olsa teselli bulduğumuz ve sayelerinde bayramın lezzetini aldığımız şefkat erlerine ve onları birer gönüllü olarak istihdam eden Kimse Yok Mu Derneği misillü hayır kuruluşlarına bir bayram tebriği ve teşekkür mahiyetindedir.
(Editör )


Soru: Hizmet erleri, önceki senelerde Kurban Bayramı’nı daha çok deri toplama ve muhtaç talebelerin et ihtiyacını karşılama fırsatı olarak görüyorlardı. Bu bayramı ise, doğu-batı kaynaşması adına çok önemli bir vesile kabul ederek, bayramlaşmak ve yardımlaşmak için ülkenin bir ucundan diğerine koştular. Aslında birkaç kilo et değil, gönül verdiler gönül aldılar. Halkımızın birlik ve beraberliği zaviyesinden bu gayretleri nasıl değerlendiriyorsunuz?



-Kurban ibadeti ve diğer sâlih ameller dün de esas itibarıyla aynı şekilde değerlendiriliyordu; fakat, bugün zamanın yorumu da işin içine katıldı, zarurete binaen formatla biraz oynandı ve aynı zamanda gayr-i iradi bir strateji de gerçekleştirilmiş oldu. (01.30)


-Doğu ve Güneydoğu için ortaya konan hayırlı faaliyetler İstanbul, İzmir, Ankara ve Mersin gibi illerin varoşlarında da yapılmalıdır; yoksa, buraların ihmali de bir kısım problemlerin oluşmasına sebebiyet verebilir. Bunu görememe, bu meselelerin zamana ve konjonktüre göre ne türlü yorumlar istediğini kavrayamama demektir. (04.30)


-Muradımız Allah’ın rızasıdır; gönüller kazanmak bile esas hedefimiz değildir. Biz sadece vazifemizi yapıyoruz; gönüllerin fethedilmesi ise işin tabii neticesi oluyor. (06.37)


-Televizyonda seyrettim kurban seferberliğindeki adanmış ruhları; yüreğimin yağı eridi senelerdir hasret kaldığımız tabloları görünce… (07.40)


-Keşke Van’da, Diyarbakır’da, Mardin’de, Tatvan’da, Şırnak’ta, Hakkari’de… o bölgenin insanı, bayram namazında sağa selam verdiklerinde on tane parlamentere de selam vermiş olsalardı, sola selam verdiklerinde ise on tane bürokratla da karşılaşsalardı!.. (09.00)


-Meseleyi sadece üç-beş kilo et dağıtma işi olarak görmeyin; bazen bir gül uzatmakla ve bir tebessümle gönüller fethedersiniz. Hele neredeyse bir asırdan beri kardeşliği ve sevgiyle kucaklaşmayı görmemiş, hatta onu beklemeyi de unutmuş kimseler nezdinde samimiyetiniz çok büyük manalar ifade eder. (13.40)


-Polis ya da asker abisinin elinden hediye alan ve onun tarafından giydirilen bir çocuğun devletine kötü nazarla bakması mümkün değildir. (17.40)


-Allah’a yakın olan insanların halktan uzak kalmaları düşünülemez. (19.41)


-Bir hayra vesilelik eden onu yapmış gibidir. Siz bereketli bir yol açtınız, inşaallah bundan sonra aynı yolu takip edenlerin sevaplarına da ortak olacaksınız. (25.38)


-Bu hizmetleri şahıs planında değerlendirirken, her fert, kendisini halkanın içindeki şakî bilmelidir; fakat, halkada bulunmayı şekavetten kurtulmanın en önemli vesilesi saymalı ve sâlihlerden ayrılmamak suretiyle kurtulacağı ümidini taşımalıdır. (29.15)


-Ey adanmış ruhlar!.. Allah sizden ebediyyen razı olsun. Siz dün ellerinizi göğsünüze vurdunuz, “Biz bu yola kurbanız!” dediniz ve hiçbir makul teklife itiraz etmediniz; bugün de aynı civanmertliği ortaya koyuyor ve değil Güneydoğu ya da Afrika, göklerde kentler kurulsa mesajınızı yıldızlar ötesine taşıyabilmek için de can atacağınızı gösteriyorsunuz. (34.10)